Türk Futbolunun Can Simidi

TÜRK FUTBOLUNUN CAN SİMİDİ

Sivasspor geçtiğimiz sezon nerede kalmıştık dercesine maçları kazanmaya devam ediyor. Bu sezonun ilk iki resmi maçını Avrupa arenasında oynayan Sivasspor yenilmezlik serisini 21 maça çıkarırken, Ülkenin puan hanesine Altı puan daha yazdı.

UEFA Organizasyonlarının ikinci tur eleme maçlarında Türkiye’yi temsil eden Galatasaray Şampiyonlar ligi ön eleme maçlarında Hollanda temsilcisi PSV’ye iki maçta da mağlup olunca son iki yıldır eriyen ülke puanı iyice eriyerek 11. sıradan 18. sıraya düştü. Bu tablo Sivasspor’un Avrupa Konferans liginin ikinci Turunda Moldova temsilcisi Petrocup ile oynayacağı karşılaşmada alacağı her puanı önemli hale getirdi. Kırmızı beyazlı temsilcimiz Moldovyadaki ilk maçı Caner Osmanpaşa’nın attığı gole bir sıfır kazanarak üç puanı Türiyeye getirmiş 17. sıradiki yerimizi korumuştu. Çarşamba günü Galatasaray’ın yenilmesi, Çekya takımı Sparta prag’ın kazanması bizi 18. sıraya indirdi. Haliyle Perşembe Akşamı Sivas’ta oyanan karşılaşma tur atlamanın dahada ötesinde bir anlam kazandı.

Ülkemizde liglerin başlamamış olması nedeni ile Sivasspor’un tam hazır olmadığını ilk müsabakada görmüştük. Ancak alınan galibiyet Şehirde Tur heyecanını artırdı. Hafta boyunca gündem olan Sivasspor beklentiyi yükselterek Yeni dört eylül stadyumuna geldi. Pandemi nedeni ile bir buçuk yılı aşkın süredir takımından uzak olan Yiğidolar seyirci izninin çıkması sonucunda büyük bir özelmle tribünleri doldurdu. Daha karşılaşma başlamadan türibünlerin heyecanı görülmeye değerdi. Coşkulu seyirci önüne çıkmak futbolcuların üzerindeki baskıyı bir kat daha artırdı.

Rus hakem triyosunun yönettiği karşılaşmanın başlama düğü ile birlikte türibünler hiç oturmadı ve Susmadı. Oturmayanlar arasında her iki takımın teknik direktörüde vardı. Rıza hoca kazanan takım değiştirilmez ilkesinden hareketle sakatlanan Cofi’nin dışında ilk karşılaşmadaki kadronun aynısını sahaya sürdü. Cofi’nin yokluğunda on numara pozisyonuna Felix’i yerleştiren Çalımbay Faysal’ı geriye Hakan’ın yanına çekti. Hem omuzlardaki yükün ağırlığı, hem ideal on birin olmaması hemde coşkulu taraftar heyecanı Sivasspor’un ilk yarı itibari ile istediğini yapamamasına neden oldu.

İlk yarı boyunca Felix neredeyse hiç bir varlık gösteremedi. Yerinde olmayan Faysalda Felix’ten farksızdı. İlk maçın en etkili adamı olan Henrique’ye rakip tedbir almıştı. İyi kapattıkları için oda etkisiz kaldı. Sefa ilk maçta olduğu gibi yine hazır bir görüntü vermedi. İlk yarıda sadece iki yan toptan iki kafa vuruşu izleyenleri heyecanlandırdı. Rakip daha iyi daha organize bir görüntü verdi. Ancak hiç kimse turdan enşe etmedi.

İkinci yarı itibari ile herkes değişiklik beklerken Rıza hoca yine geleneğini bozmadı 60. dakikaya kadar bekledi. O dakikada ise etkisiz olan Felix ve Sefa’yı oyundan alarak Yatabare ve Koray’ı oyuna almak kaydı ile kılasik düzenine geçti. O dakikadan itibaren Sivasspor daha organize bir şekilde rakip kalede baskı kurmaya başladı. 56. dakida ilk maçta olduğu gibi yine Canerle rakip kaleyi yokladı. Dakİkalar 64 gösterdiğinde ise Uğur her zaman yaptığı işi yaptı yine hücuma çıktı etkili bir orta yaptı Kayode sadece küçük bir dokunuşla topu filelere gönderek herkesi rahatlattı. O andan itibaren her iki takımda artık turu Sivasspor’un geçtiğini kabul ederek maçın bitmesini beklemeye başladı. Rıza hoca daha sonra yeni transferlerden Leke ve Ziya Erdal’ı da oyuna larak son hallerini görme fırsatı buldu.

90 dakikalık zorlu mücadele içerisinde takımızın en hazır bölgesi savunma hattı olarak göze çarptı. Her iki beklerimiz, Ahmet ve Uğur geçtiğimiz sezondan bıraktığı gibi yine çok çalışkan çok etkili oynadılar. Yeni transfer Goutas işini yaptı pozisyon bilgisi iyi bir görüntü verdi. Yeni transferlerden Sefa, Lece, ve Koray hazır gözükmezken Henrique vasatın altında kaldı. Sivassporda bariz göze çarpan sezon önce olmasının getirdiği sıkıntılardı. Sanki takıma yükleme yapılmış daha çabukluğa geçilmemiş hissi uyandırdı.

Bu zaman diliminde her iki maçıda kazanarak turu geçmek sevindirici ancak bazı şeyleri kanırken görmektede fayda var. Bu tempo, bu oyun gücü bir sonraki turda bize yetmez. Avrupa’nın diğer ülkerinde olduğu gibi sezon başı bahanesine sığınmadan herşeyden önce fiziki olarak hazır olmamız lazım. Eğer rakipler bizden daha hazırlarsa teknik heyete neden biz hazır değiliz sorusunu sormaktan çekinmemek gerekir. Fiziki hazırlık zamanıda tamamlanırsa Gradel, Erdoğan, ve yeni tıransfer Azubuke’nin takıma katılması ile ideal on bir ve ideal oyun ortaya çıkmış olacak ve eminim çok daha keyif veren bir Sivasspor izleyeceğiz..

Sonuç itibari ile doksan dakika bittiğinde Sivasspor son bir yıl içerisinde Türk takımlarının Avrupa arenasında aldığı yedi galibiyetten 4’ü almış olmanın mutluğu ile soyunma odasına giderken Tiribünlerdeki yiğidolar futbol özlemini güzel bir galibeytle giderdi. Aldığı puanlarla ülke futbolunun tek umudu olan Aslan parçaları sultan şehre gurur rakiplere korku saldı….