Tiyatro
Bizim gibi işinde gücünde ekmek derdinde olan insanların bu topraklarda sınırlı sosyalleşme alanları vardır. Bunların başında da yıllardır Futbol müsabakaları gelir. Futbol bir temaşa yani şov bizim gibi insanlarında neredeyse tek zevki. Ancak ortadaki tablo bir gerçek ki bu zevkimizinde içine ettiler. Yegane zevkimizi elimizden aldılar. Futbolu güzel yapan bilinmezliğidir, sonucunun tahmin edilememesidir, her an herşeyin olmasıdır. Ancak gelin görün ki yıllardır bize futbol değil Tiyatro izlettiriyorlar. Baronlar yazıyor malesef ülke olarak hep birlikte figüran oluyoruz… Girişi belki biz yapıyoruz ama gelişmeyi ve sonucu onlar nasıl yazmışsa öyle oynuyoruz…
Futbol maçı izlerkende yorumlarkende hakem izlemeyi ve hakem yorumlamayı hiç sevmem hatta nefret ederim. Bazı meslektaşlarım günler öncesinden maçı hangi hakemin yöneteceğini ve o hakemin daha önce hangi maçları yönettiğini takip eder ben dönüp bakmam. Hakemlerin Futbolun asli unsuru olmadığını düşünürüm anacak artık öyle bir hal aldıki sahada hakemden başka birşey izleyemez, onun kararlarından başka konuşacak yorumlayacak bir şey bulumaz hale geldik. Ligimizde üç buçuk büyütülmüş kulübün beslemesi haline gelen hakem müsvetteleri skoru doğrudan belirliyor…
MHK’nin bel bağladığı, başarılı bulduğu hakemlerden birisi Abdulkadir Bitigen. Allahı var çok çalıştı. İsterse, bağlarından kurtulduğu zamanlarda başarılı maçlarda yönetiyor.Kendisini gençliğinden, amatör maçları yönettiği günlerden bilirim. Hakemliğe Sivas’ta başladı ve buradan yükseldi. Bu çocuk özellikle son yıllarda biraz önce sözünü ettiğim büyütülmüş takımlarla Sivasspor’un oynadığı müsabakalara atanıyor, oda aldığı talimat gereği Sivasspor’u maçlardan eli boş çıkarıyor. Geçtiğimiz yıl Galatasaray ile oyanan maça verilmiş ve aylarca maçın sonucuna nasıl etki ettiği konuşulmuştu. Bu hafta Trabzonda oynadığımız maçı yönetti. Yönetti kelimesini bilerek kulanıyorum kelimenin tam anlamı ile yönetti yani o nasıl istiyorsa sonuç öyle şekillendi.
Bitigen Sivasspor aleyhine öyle bir penaltı çaldı ki; Hakem hocaları dahi yorumlamak için kelime bulamadı. Müsabakayı izleyenler, Azubuke daha kolunu neresine soksun dedirtti. Hakem seminerlerinde yapılan tarifin yüz seksen derece tersine bir karar vererek maçın sonucunu doğrudan etkiledi. Haliyle bizede bugün hakem kararlarını konuşmaktan başka bir şey kalmadı. Bu üst üste yapılan hata üstü kararlar tesadüfen olamaz, tevavuken asla olmaz. Bu maç artık Bitigen’in Sivasspor maçlarına bilinçli verildiğini, onunda kasıtlı düküler çaldığını ispatladı. Sivasspor yönetimi bugünden tezi yok bu hakeme karşı itirazını yüksek tondan dillendirmeli ve gerekli girişimlerde bulunmalıdır. Hatta büyük şarlatanların yaptığı gibi istenmeyen adam ilan etmelidir. MHK’ye ve Futbol kamuoyuna tek bir soru sorulması yeterlidir. Söz konusu penaltı Trabzonspor’un aleyhine çalınsa ne olurdu? Herşey bu sorunun cevabında saklı..
Futbol yorumlayacak hal kalmadı ama gelelim saha içindeki oynan futbola. İki takımda bu sezona transferlerini zamanında tamamlayarak iyi hazırlık dönemi geçirerek geldi. Ligin iki hazır takamının müsabakası olacaktı. Aynı zamanda iki takımda üç gün önce çok yüksek tempoda Avrupa maçı oynayarak geldi. Ev sahibi Trabzonspor Kendi sahasında İtalyan devi Romaya 2 -1 Mağlum olmuş, Sivasspor da yine kendi sahasında Avrupa kupa maçlarının gediklisi Kobenhag’a yine aynı skorla mağlup olarak Trabzona gelmişti. Ülkemizi temsil eden iki takamın sezon başındaki maçının heyecan verici olmasını bekliyorduk öylede oldu.
Sivasspor karşılaşmanın hemen başında Yatabare’nin sürüklediği top sonucunda Kayode’yi golle burun buruna getirdi. Tamda güzel bir maç izleyeceğiz şehvetine kapılmıştık ki adını dahi tekrarlamaktan imtina etiğim hakemin uyduruk penaltı kararı geldi. Bu karar, maçın hemen başında geriye düşmek dahi Sivasspor’u oyundan koparmaya yetmedi. Sivasspor harika bir 45 dakika oynadı. Sanki ev sahibi Trabzonspor değil Sivasspor, sanki 40 milyon Avroya yapılan takım Trabzon değil Sivasspor gibiydi. Dikine oynadı. Rakibi sürekli zorladı, tehdit etti, gol aradı lakin aranan gol ilk yarıda gelmedi. Kırmızı beyazlı takım bu yarıda çok olumlu sinyaller verdi. Yatabere bu yarıda 6 kilometreye yakın bir koşu mesafesi ile parmak ısırttı. Tabi hemen belirmeliyim ki İkinci yarıda yerine Sefa’nın neden tercih edildiğini anlamakta güçlük çektim.
Beklenen gol İkinci yarının başında gelir ümidimiz varki savunmamızın yaptığı basit hata sonrasında Trabzonspor şahane bir gol buldu. İkinci gol ister istemez Sivassporun gardını düşürdü. Rıza hoca sebebini pekte anlayamadığımız bir şekilde golden hemen sonra hamle yaptı. Azubukeyi oyundan salarak Cofi’yi saha sürdü. Bu değişiklikten bir kaç dakika sonra Sivasspor Kayode ile penaltı kazandı. Penaltı atışını kullananan Gradel Uğurcana iki kez takıldı ama dakikalar önce oyuna giren Cofi sahipsiz topu Trabzonspor ağlarına gönderdi. Hemen belirtelim Petrocub maçında Yatabare bu maçta Gradel çok lakayıt penaltı ataşı kullandı ve kaçırdı. Bu sezon bu büyük bir sorun gibi gözüküyor. Teknik heyetin bu konuya eğilmesi ve takımın birinci penaltıcısını ortaya çıkarması gerekir…
İki birden sonra Rıza hoca sıra ile hamle anlamında beş değişiklik hakkınıda kullandı ama sonuç değişmedi. Trabzonspor oyunu soğuttu, çamura yattı ve isteğini aldı. Sivasspor ligin ilk iki haftasında sıfır çekti ve puanla tanışamadı. Geçtiğimiz sezonun ikinci yarı itibari ile 23 maçlık yenilmezlik serisi yakalayan Sivasspor üst üste üç resmi müsabakayı kayıp etti. Bu durumun bir seriye dönüşerek alışkanlık haline gelmesinin önüne acilen geçilmeli.. Yönetimin saha dışında Rıza hocanın çizgilerin içinde gerekli müdahaleyi yapacağından eminim. Umarım bu üç maçlık kayıbı perşembe günü turu geçerek telafi ederiz…