Yiğido’nun Kupa İnadı
Sivasspor ‘da kupa aşkı Süper lig’e çıktığımız günden beri devam etmekte.Süper lig’de istediğimiz sonuçları almamıza ve Avrupa kupalarında ülkemizi temsil etmenin mutluluklarını yaşamamıza rağmen Türkiye Kupası’nda final oynayamamanın üzüntüsünü hep yaşadık. Cumhuriyet şehri Sivas’ımıza Türkiye Kupası finali oynamak elbette çok yakışacak. İlk kez final oynamaya bu kadar çok yaklaştığımızın altını çizmek isterim. Yarı finalde eşleştiğimiz Alanya takımıyla ilk maçı deplasmanda oynayarak kazanmanın mutluluğunu yaşadık. Daha henüz her şeyin bitmediğini de bilmemiz gerekir. 90 dakikalık bir mücadele daha olduğunu da unutmamak gerekir.
Kupanın ilk maçında Alanya deplasmanında oynadığımız karşılaşmayı değinecek olursak tüm olumsuzluklara rağmen karşılaşmadan galibiyetle çıkmanın mutluluğunu yaşadık diye sözlerime başlamak isterim. Henüz maç başlamışken hiçbir tehlikeli durum söz konusu olmazken kalecimiz Ali Şaşal Vural ayağının kayması sonucu panik yaparak elinden bıraktığı topu tekrar tutması sonucu rakibe önemli bir fırsat tanımış olduk. Rakibimiz de bu fırsatı gerçekten iyi değerlendirerek adeta maça galip başlamış oldu. Kalemizde gördüğümüz bu şok golden sonra oyunda biraz bocaladık. Kısa bocalama devresinden sonra Yiğidolarımız karşılaşmanın 20. dakika itibariyle tamamen toparlanarak oyuna ağırlığını koydu. Beraberlik golünü sinyalleri verilmeye başlandı. Bu süreçte bulduğumuz bir gol var ki Caner’le enteresan bir ofsayt kararıyla iptal edildi, ardından ısrarla pozisyonlara devam eden Sivassporumuz bir köşe atışından beraberlik golünü buldu. Bu golden sonra da Sivasspor’un sahadaki oyun anlayışı hiç değişmedi. Devamlı üstünlük sayısını arayan taraf oldu. İlk 45 dakika tamamlandığında skor tabelası 1-1’i gösterirken Sivasspor’un oynadığı oyundan hepimiz mutlu olmuştuk.
İkinci yarıda aynı beklenti içerisinde maça başlamış olduk. Ta ki 59. dakikada Yatabare’nin gördüğü kırmızı karta kadar. Bu dakikadan sonra kâbus dolu anlar bizim için başlamış oldu. Yatabare!nin gördüğü ilk sarı kart pozisyona gelmeden önce karşılaşmanın hakemi Ali Şansal’ın Max Gradel’e yapılan çok net bir faulde devam kararı vermesi oyuncumuzun tepkisine yol açmış ve gerginlik yaşanmıştı. Akabinde Yatabare’nin ayağının kayması sonucu rakibine faul yapması neticesinde hakemin oyuncumuza gösterdiği sarı kartın gerçekten hiçbir izahı yoktu. Burada verilen faul kararı ile ilgili hiç kimsenin itirazı olduğunu düşünmüyorum ama verilen sarı kart için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. Ardından oyuncumuz Yatabare’nin olağanüstü tepki vermesi ve akabinde topa temas etmesi sonucu ikinci sarı kartı görerek oyunda ihracı gerçekleşmiş oldu.
Bu bölümde tabii ki karşılaşmanın hakeminin oyuncumuza sarı kart göstererek onu tahrik etmesi çok manidar bir durum diye eklemek istiyorum. Bunun yanı sıra takımda üst düzey tecrübeye sahip olan Yatabare’nin böyle bir ikinci sarı kart görmesinin de o denli anlamsız olduğunu eklemek istiyorum. Böylesine hayati önem taşıyan bir karşılaşmada her ne olursa olsun takımı yalnız bırakma hakkı hiç kimsede olmamalı. 10 kişi oynadığımız, kalan 34 dakika bizler adına neler getirecek neler götürecek hep düşündüm. Sivasspor skoru koruyucu bir taktikle mi yola devam edecek, yoksa galibiyet için gol pozisyonları üretmeye çalışacak mı? Bu sorunun cevabını vermek gerçekten oldukça güçtü. Kalan bölümde verdiğimiz mücadeleye baktığımızda Rıza hocayı öncelikle kutlamak gerektiğini belirtmek istiyorum. Bir kişi eksilmemize rağmen oyuncu değişikliği yapmadan, yani daha açıkçası defansif oyuncular oyuna alarak skoru korumaya çalışmadığı için Rıza hoca önemli bir futbol dersi verdiğini düşünüyorum.Max Gradel’i tamamen forvet hattını koyarak 4-4-1 gibi bir sistemle karşılaşmaya devam etmesi. Daha sonra yaptığı oyuncu değişiklikleri ile de takımımızın sahada diri bir görüntü göstermesini sağlaması olağanüstü bir futbol zekası idi.
Özellikle Max Gradel ve Faysal’ın maçın tamamında sahada tutulması Sivasspor adına ne kadar önem kazandığını hep birlikte görmüş olduk. Kerem Atakan Keskin bu sezon Sivasspor’un parlayan yıldızı olarak gözüken ve tüm taraftarların beklenti içerisinde olduğu bir futbolcumuz. Bu karşılaşmada attığı golle taraftarlarımızın bu düşüncesini boşa çıkarmamış oldu. Ben de kendisini canı gönülden kutluyorum. Ama bu gol öncesinde Max Gradel ve Faysal ikilisinin gole katkısını da unutmamak gerektiğinin altını çiziyorum. Pozisyonu hatırladığımızda Max Gradel topu ileriye taşıdı, bir noktada arkadaşlarının kendisine yaklaşmasını bekleyerek Faysal’a topu aktarması, Faysal’ın da Kerem’e aynı güzellikte bir asist yapması gol kadar güzel görüntüler idi. Sonuç olarak çok önemli bir avantajı yakalamanın, hem de 10 kişiyle, mutluluğunu hep birlikte yaşamış olduk.
Bu karşılaşmada bu sezon istenilen performansı gösteremediği için eleştiriler yaptığımız kaptanımız Hakan içinde güzel cümleler sarf etmek gerekir diye düşünüyorum. Karşılaşmada gösterdiği performans ve mücadele takımımızın galibiyet almasında önemli bir rol oynadı. Gerçi tüm takım olarak Sivasspor’un üstün mücadele göstermesi kupa finalini ne kadar çok İstediklerinin çok net göstergesi oldu.
Artık bu karşılaşma tamamlanmış oldu ve bizler de bu karşılaşmayı unutarak önümüzde oynayacağımız maçlara konsantre olmamız gerekir. Öncelikle ligde oynayacağımız Alanya karşılaşmasında yine güzel bir skor alarak lig’deki yerimizi tamamen perçinlenmiş olalım. Bu bölümde futbolcularımız üzerine düşen görevi gerçekleştirdiler diye düşünüyorum, ama biz taraftarlara düşen çok önemli bir görev olduğunu da belirtmek istiyorum. Böylesine üst düzey mücadele veren takımımıza bundan sonraki maçlarda daha fazla destek vermeliyiz. Gerek Lig maçlarında gerekse kupa yarı final rövanş karşılaşmasında tribünleri tamamen doldurarak hem takımımıza önemli destek verip hem de Türk futbol severlere önemli bir mesaj vermemiz gerekir diyorum. Yiğidolarında bu noktada önemli çalışmalar yapacağını ve bu mücadeleye karşı duyarsız kalmayacaklarını canı gönülden inanıyorum. Haydi Yiğidolar! Hep birlikte finale diyorum!