Yiğido Destan Yazdı
Türk futbol tarihinin son 20 yılına baktığımızda hep başarı grafiğini yukarı taşıyan kırmızı beyaz üç yıldızlı Sivassporumuz 55 yıllık tarihinin en büyük başarısını Ziraat Türkiye kupasını kazanarak elde etti. 2005 yılı itibariyle Süper ligde boy göstermeye başladıktan sonra çok önemli başarılar yakaladık. Süper lig şampiyonluklarına çok yaklaştığımız sezonlar yaşadık ama bir türlü o büyük mutluluğu yaşayamamıştık. Türkiye kupasında da en büyük başarılarımız yarı finale kadar gelmek olmuştu. Ama bu sezon Türkiye kupasında bu büyük başarı destanını hep birlikte yazmış olduk.
Bu sezon finale kalan iki takıma baktığımızda çok zorlu maçları oynayarak bu başarıyı yakaladıklarını söyleyebilirim. Ama Kayserispor takımının Beşiktaş ve Fenerbahçe’yi eledikten sonra lig şampiyonu Trabzonspor’u da elemesi tüm dikkatleri onların üzerine çekmesine sebep olmuştu. Böyle olması bir noktadan da bizim adımıza avantaj oluşturdu denilebilir. Çünkü Kayserispor takımının kupada saf dışı bıraktığı takımların ortak özellikleri oyunun inisiyatifini elinde bulundurup kendi oyunlarını rakibe kabul ettirmekti. Hikmet hoca bu noktada rakibi bekleyerek onların hatalarını değerlendirip turları geçmişti.
Yani Kayserispor’un taktik tuzağına düşmüşlerdi. Rıza hoca o tuzağa Kayseri de oynadığımız lig maçında düşmüştü. Rıza hoca demişken bence bu ligde nasıl ve ne şekilde oynanması gerekirse o oyunu en doğru şekilde planlayan ve oynatan adam derim. Kayserispor’la ligde iç sahada oynadığımız maç ve kupa finalinde oynadığımız oyuna bakarsanız ne dediğimi çok net anlarsınız.
Bu sezon Sivasspor’la ilgili teknik analizlerin başında gelen ligin en yaşlı takımı söylemi bakıyorum da Kupa kazanılınca hiç konuşulmuyor. Saha da mücadele eden futbolcuların bence yaşından önce yüreği daha fazla önem kazanmakta. Final maçına bir bakın sahanın yıldızlarının yaş ortalaması bir hayli yüksek. Ama dakika 120 olmuş sahanın her yerinde kırmızı beyaz formalı yiğitler. Rakibin bize oranla daha genç bir takım olmasına rağmen yorulan oyuncu sayısı oldukça fazla. Burada Rıza hocanın takımlarının dinamik bir yapı da olması gerçeğinin de altını çizmek gerekir. Maç öncesi işaret ettiğimiz en önemli unsurun bizim orta sahada mücadele eden oyuncularımızın bu maçın kazanılmasında en büyük etken olmaları oldu. Orta sahada mücadele eden Hakan, Ulvetstad ve Faysal üçlüsünün gösterdiği performans mükemmeldi diyebilirim. 34 yaşında ki Faysalîn maçın 116 dakikasında attığı pasa bakınca söylenecek söz bulanıyorum. İkinci yarı takıma katılan ve hiç gol sevinci yaşayamayan Konate’nin kupayı getiren golü atması da oldukça büyük bir sürpriz oldu. Sonuç olarak oynayan oynamayan tüm futbolcuları ve teknik hayati bu büyük başarılarından dolayı kutluyorum. Sivasspor tarihine adlarını altın harflerle yazdırdılar. Türk futbol tarihinin 60.kupasıın kazanmanın mutluğunu bizlere yaşattılar.
Bu başarının her ne kadar mimarları teknik heyet ve futbolcular olsa da, Başta başkanımız Mecnun OTYAKMAZ ve yönetim kurulu üyelerimiz inde unutulmaması gerekir. Bu takımın oluşması ve sıkıntı yaşanmadan hayatta kalabilmesi için tüm mesailerini veriyorlar. Görünmeyen gizli kahramanlar onlardı. Bu başarıda en büyük payın onlara ait olduğunu düşünüyorum. Hepsine teşekkürler.
Kupa finaline Sivas’tan giden cefakâr taraftarlarımız başta olmak üzere, Olimpiyat stadyumun da bizlere ayrılan tribünlerini doldurup gece boyunca coşkularını sürdüren tüm Yigidolara yazdıkları unutulmayacak destandan dolayı sonsuz şükranlarımı iletiyorum. Yeni destanlar yazmak dileğiyle, hoşça kalın..