Yiğido Kaptanla Esti
YİGİDO KAPTANLA ESTİ
Belki de bu sezonun en zorlu karşılaşmasını oynadığımız söyleyebilirim.Böylesine kritik bir maçı eksik kadro ile gol yemeden galip bitirmemizin büyük başarı olduğunu düşünüyorum. Sezon başından beri sıkıntılı bir süreçte maçlarımız devam ederken takımda gol yollarında devamlı katkı sağlayan Max Gradel’in bu maçta olmaması hücum gücümüzün oldukça eksik olması anlamı taşıyordu.Max gradelin yanı sıra Yatabare’nin de cezalı olduğu bu hafta da ilk on bir de devamlı oynayan bir çok oyuncumuzun da sakat olması bu karşılaşmanın Sivasspor adına önemini daha da artırmıştı.Yedek kulübemizde defansif olarak görev yapacak hiçbir oyuncumuzun olmaması karşılaşma öncesinde Sivasspor adına sıkıntılı görünen en önemli tablo idi. Bütün bu saydığımız eksikliklere rağmen sahaya çıkan 11’imiz karşılaşmayı kazanmak adına elinden gelen tüm gayreti gösterdi diyebilirim.
Son dakikada sakatlanan sağ bek oyuncumuz Ahmet Oğuz’un yerine yeni transferlerden Alaeddin’in ilk 11’de ilk kez şans buldu. Karşılaşmanın ilk yarısında Alaeddin’in tutuk bir futbol sergilemesi biraz paniğe neden oldu.Ama ilk karşılaşması olması nedeniyle bu tür sıkıntılar olabileceğini düşünmemiz gerekir.İlerleyen haftalarda Alaeddin daha iyi bir performans gösterecek diye tahmin ediyorum.
Bu karşılaşmada bulacağımız bir gol çok büyük önem arz edecekti.Çünkü ileri üçlümüzde oynayan Tyler Boyd,Erdoğan ve kayode’nin çabuk oyuncular olması bizim adımıza bir avantaj oluşturacaktı.Şayet kalemizde gol görürsek bu oyuncularla Karagümrük defansını açmakta da zorlanacağımız aşikardı.Yani gol yemeden gol atmamız gereken bir karşılaşma oynadığımız en önemli bir gerçekti.
İlk yarı gol olmadan mı bitecek derken sahneye kaptan Hakan Arslan’ın çıktı.Kaptan takipçiliğini ve fırsatçılığını konuşturarak yakaladığı fırsatı golü çevirmesi takımın soyunma odasına mutlu gitmesine sebep oldu.ilk yarının son anlarında takımımızın soyunma odasına moral ve motivasyonunu yüksek gitmesi ikinci yarı içinde daha umutlu olmamıza sebep oldu.İkinci yarı en önemli hedefimiz öncelikle skoru korumak oldu.Bu noktada başarılı olduğumuzu söyleyebilirim. Son yedi hafta da zaten en önemli başarımızda kolay gol yemememiz oldu.Karagümrük karşısında da bu başarımızı devam ettirmiş olduk.Stoper bölgesinde oynayan Robin Yalçın ve Camaranın gösterdiği performans bu hafta da yine başarılı bir şekilde devam etti.Önemli bir ikili oluşturduklarını düşünüyorum.Bu karşılaşmada bu başarıya kaleci Ali Şaşal Vural’ın da önemli kurtarışlarının katkısı olduğunu ekleyebiliriz.Son haftalarda baktığımızda kalemizde fazla gol görmemiz gol yemeden müsabakaları tamamlamamız bizim adımıza en önemli başarı diye düşünüyorum.Çünkü biz karşılaşmalarda mutlaka bir gol veya birkaç gol bulabiliyoruz.Rıza hocanın başında olduğu takımlar genelde her maç 5-6 net pozisyonla maçları tamamlıyorlar.Böyle olunca da gol yememek çok daha büyük önem arz ediyor.Isaac Cofie’ye de değinmek istiyorum.Sivasspor’a geldiğinden beri en iyi maçlarından birini oynadığını söylemeliyim.İkinci yarıda oyuna dahil olan kone’yi de kutlamak gerekir.Son 15 dakikada gösterdiği performansla sadece kendisine değil tüm takım arkadaşlarının da önemli bir katkı sağlayarak tecrübenin ne kadar önemli olduğunu hepimize göstermiş oldu.Kone’nin Yigidoların gönlünde her zaman yeri olacağını da eklemek isterim.
Sezonun ilk yarısında İstanbul’da deplasmanda oynadığımız Karagümrük karşılaşmasını da hatırlayacak olursak orada kazanmamız gereken bir karşılaşma oynadığımızı belirtmek isteriyorum. Ama maalesef hakem hatasından verilen bir penaltı karşılaşmanın berabere bitmesine sebep olmuştu.Orada alamadığımız galibiyeti Sivas’ta rövanşını almış olmanın da mutluluğunu hep birlikte yaşamış olduk.
Sonuç olarak çok önemli bir üç puan aldığımızı düşünüyorum. Alt sıralardaki takımlarla aramızdaki mesafenin de açılmasına vesile olan bir galibiyetin bundan sonraki haftalarda Sivasspor’un daha rahat bir futbol sergilemesine sebep olacağını düşünüyorum. Süper lig’de genel anlamda göz atacak olursak bu hafta alınan sonuçlara baktığımızda hiçbir takımın diğerinden farkı olmadığını her takımın her takımı yenebilecek güçte olduğunu görüyoruz. İşte geçtiğimiz haftalarda ligin en alt sıralarında yer alan Ankaragücü’nün Galatasaray’ı yenmesi buna bir örnek. Bu hafta yine ligin en alt sırasında yer alan Gençlerbirliği takımının Fenerbahçe’yi deplasmanında yenmesi de aynen öyle.Bu ligde favori takım diye bir şey olmadığını görmüş olduk.Özellikle küme düşme hattındaki takımların olağanüstü çaba sarf ettiğini görüyoruz.Bu noktada düşme barajında puanlar biraz daha yukarı çıkabilir.
Lig’in altındaki takımların kesinlikle teslim olmadan yollarına devam ettiklerine şahit oluyoruz.Takım kadrolarına baktığımızda yetersiz gibi gözüken bazı takımlar bile önemli galibiyetlere imza atarak;istekli ve arzulu oyunun ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuş oluyorlar.Sezona iyi başlayıp orta sıralarda rahat konumda olan takımlar da ise önemli düşüşler yaşanmakta.Çünkü mücadele etmeden Süper lig’de galip gelmek imkansız gibi bir şey.
Kalan maçlarımıza baktığımızda Tabii bizi de zorlu bir fikstür bekliyor.Ama öncelikle Göztepe deplasmanından puanla dönerek biraz daha rahat nefes almamız gerektiğini düşünüyorum. Akabinde milli maç arası ve takımımızın sakatların da tamamen dönüşü ile birlikte daha iyi bir takım kadrosu ile kalan maçlarda önemli galibiyetleri de imza atacağını hep birlikte görmüş olacağız.Son olarak Karagümrük karşılaşmasında aldığımız galibiyetle çok önemli kritik bir virajı sıkıntı yaşamadan geçtiğimizi söylemeliyim.Bundan sonra daha zevkli ve coşkulu maçlara şahit oluruz inşallah…